8 Mayıs 2016 Pazar

Bugün Anneler Günü


Bugün günlerden 8 Mayıs, yani mayıs ayının 2.pazarı, dünyadaki varlıkların en kutsalı, en benzersizi olan annelerimizin günü.
Öncelikle Büyüyen Bebek ailesi olarak merak eden takipçilerimiz için Anneler Gününün tarihinden bahsetmekte fayda gördük: anneler günü geleneği Antik Yunanların mitolojideki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea için verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlar. Bu adet o dönemlerde Anadolu’da yaygındır. Daha sonra buna benzer törenler Hıristiyanlarda da görülmeye başlanmıştır. Kiliselerdeki bu törenlerden sonra çocuklar annelerine armağanlar verip sevgi gösterisinde bulunurlardı. M.Ö. 250 yıllarında ilkbahar festivallerini ana tanrıça Kibele onuruna kutlayan Antik Romalıların da anneler günü geleneğini sürdürmekte olduklarını görebiliyoruz.
Anneler Günü geleneğinin modern dönemdeki başlangıcı 1906’da ABD’nin Philadelphia eyaletinde yaşayan Anna Jarvis’le gerçekleşti. Bir genç kız olan Anna, o yaştaki bir insanın yaşayabileceği en büyük felaketi yaşadı, annesini kaybetti. İnsanların genelde yakın çevresindeki ölümlere alıştığı söylenir, fakat bu doğruysa bile genç Anna için geçerli değildi. 6 Mayıs 1906’da başına gelen bu kötü hadiseden sonra kesinlikle toparlanamadı. Adeta karanlık bir girdabın içinde kaybolmuş gibiydi.
Anna Jarvis annesinin vefatının ilk yıl dönümünde, yani 6 Mayıs 1907 tarihinde yakın arkadaşlarıyla birlikte annesini andı, onun hakkında temennilerde bulundu. Anna arkadaşlarına annesinin vefatının her seneyi devriyesinde annesini anmaları istediğinde bulundu ve bu isteği arkadaşları tarafından kabul gördü. Anna’nın bu tutumundan davranışından etkilenen insanlar mayıs ayının her ikinci pazarını Anneler Günü olarak kabul ve ilan ettiler. 1912’de Teksas eyaletinin valisi bu geleneği resmiyete dönüştürdü ve Teksas’ta mayıs ayının ikinci pazarı Anneler Günü olarak resmiyet kazandı. Anna Jarvis ve arkadaşlarının başlattığı bu akım daha sonra ABD’nin diğer eyaletlerinde, Avrupa’da ve Uzak Doğu’ya geçti. Anna Jarvis ve arkadaşları adeta insanlığa unuttukları bir geleneği yeniden hatırlatıp bu geleneği kazanmalarını sağladılar. Anna’nın annesine karşı duyduğu özlem, bütün dünya annelerine özel bir gün kazandırıp onların ince düşüncelerle sevindirilmesini sağladı.
Annelik bebeğin anne rahmine düştüğü günden itibaren hayat boyu devam eden bir süreçtir. Bir anne karnında bebeğinin yaşayışını, kıpırdanmasını, tekme atmasını hisseder. Doğum yaklaştıkça annelerin sancıları her geçen gün artar. Doğum esnasında bu zirveye ulaşır. Anne olmayan birinin aklıyla düşünerek tahmin etmesi mümkün olmayan acıları çekerek dünyaya getirir bebeğini anneler. Bir insanı dünyada annesinden başka kimse daha fazla düşünemez ve onun kadar başka hiç kimse o insanı annesi kadar sevemez. Annelik makamı hakkı ödenemeyecek, karşılığı verilemeyecek bir makamdır.
Bugün 8 Mayıs… Mayısın 2016’sının ikinci pazarı, yani anneler günü… Öyleyse bugün başka bütün planlarınızı iptal edin, annenizin yanında olun. Onu sevindirmek için bir hediye sunun ve bu hediyeyi yalnızca maddiyatla alınan bir eşya olarak düşünmeyin. Ona sunacağınız içten, samimi bir çift söz, bir sarılma, yanağına konduracağınız bir öpücük onun için dünyadaki en güzel hediye olacaktır.

Büyüyen Bebek ailesi olarak tüm annelerimizin anneler gününü kutlar, sağlık, esenlik dolu günler dileriz… 

17 Nisan 2016 Pazar

Bebeklerde Korku ve Refleksler


Korku, canlıların duyduğu en doğal ve yaşamını sürdürebilmesi açısından en gerekli hislerden biridir. Tüm canlıların başlıca ortak özelliklerinden biri olan bu his, bebeklerde de görülmektedir.

Bebekler, yeni doğan döneminde, beklenmedik bir ses veya dokunmayla sıçrarlar, kollarını iki yana hızlıca açarlar ve gözlerini kırparlar. Bebek yüksek bir sesle sıçradığında, bebeğin herhangi bir yerini nazik bir şekilde okşamak iyi olabilir. Bu aslında bir korku hissi değil, yeni doğan bebeklerin gayet normal olan reflekslerinden biridir ve bu reflekslerin adı moro (sıçrama) refleksidir. Bu refleksler, 4-6 aylık bir süreç içinde görülmemeye başlar. Bebeğinde bu refleksleri gören anneler, bebeklerini sessiz bir ortamda uyutmayı tercih ederler. Fakat anneler sessiz bir ortam yerine, bebeğini dışarıdan gelecek sesleri algılayarak uyutması bebeğin dış dünyaya uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır. Moro refleksi dışında başlıca refleksler şunlardır:

Kök (arama-emme) refleksi

Bu refleks bebeğin ağız köşesi, yanağı okşandığında veya dokunulduğunda başlar. Okşanan bebek başını çevirince ağız ve kök açılır. Arama-emme refleksi bebekler için en önemli ve gerekli reflekslerden biridir. Çünkü bebeğin memeyi bulmasını sağlar. Bebek uyanıkken 3-4 ay, uykuda iken 7. aya kadar devam edebilir. Bu sürelerden çok daha uzun süre devam etmesi ağır beyin hasarını gösterebilir.


Tonik ense refleksi


Bebeğin kafası bir tarafa çevrildiğinde,  o tarafta kol ve bacakta dışa açılma, gerilme, diğer tarafta çekilme olması durumudur. Bu pozisyon genellikle "eskrim" pozisyonu olarak adlandırılır. Bu refleks yaklaşık 2-3 aylık döneme kadar azalır, aşağı yukarı 4 aylık dönemde ise son bulur. Bazı bebeklerde uykudayken 2-3 yıl sürebilir. Tonik ense refleksinin 4 aydan çok uzun sürmesi kas kontrol yetersizliğine işaret olabilir. Bu durumlarda ebeveynler telaş yapmadan uzman bebek doktorlarına başvurmalıdırlar.

Yakalama refleksi

Bir bebeğin avucunda hissettiği bir nesneyi kavrayıp parmaklarıyla kapatması refleksidir. Kavrama refleksi de denilebilir. Hamilelik süresinin 7.ayında başlar. Bebekler yakaladıkları nesneleri çok güçlü bir şekilde kavrarlar. Anadolu’da bebeklerin yılanın başını ezerek öldürebilecek kadar güçlü olduğuna inanılır.

Babinski refleksi

Nöroloji dalında çalışmalar yapmış bilim adamı Joseph Babinski (1857-1932)’nin araştırmaları sonucunda kendi ismi ile anılan bir reflekstir.
Bebeğin ayak tabanı sıkıca okşandığında, ayak başparmağı geri, ayağın üst ve diğer parmakları dışarı doğru eğilir. Bu refleksin azalması bebeğinizin yürümeye yaklaştığının habercisidir.

Bebek, koltuk altlarından tutularak, dik bir konumda tutulursa adım atıyormuş gibi yapabilir. Bu refleks normalde bebek 4 aylık olduktan sonra sona erer. Adım refleksinin normalden uzun sürmesi durumunda sinir sisteminde bir rahatsızlıktan şüphe edilmesi gerekir ve ebeveynler yine uzman doktorlara başvurmalıdır.

Tüm bu refleksler genellikle ebeveynler tarafından önemsiz bir detay olarak bilinmesine hatta birçok ebeveyn tarafından bilinmemesine rağmen bunlar bebeğinizin sağlıklı büyüyüp büyümediğine dair ipuçlarıdır. Bebeğinizin reflekslerini sağlıklı bir şekilde gösterip, huzurlu bir şekilde büyümesi dileğiyle…

10 Nisan 2016 Pazar

Bebek Sağlığı ve Uyku



Sağlıklı ve düzenli uyku, bebeğinizi zinde tutarak beyin gelişimini hızlandırır. Bebeğinizin sağlıklı bir uyku düzeninin olmaması zihinsel gelişiminde geriliğe neden olabilir ve bebeğinizin sağlıklı büyümesini engeller. Çünkü 0-3 yaş dönemi zihinsel gelişim ve sağlıklı büyüme için oldukça kritik bir dönemdir. Bu dönemde bebekleriniz göz açıp kapayıncaya kadar büyür ve gelişirler. Beyin gelişiminin büyük bir oranı bu yıllarda gerçekleşir. Bu dönemde yapılacak hataların ve ihmaller pek telafisi olmayacak sonuçlara yol açabilir. Bebeğin uyku düzeni ihmal edilmişse; kesintisiz ve kaliteli uyumadıysa bu durum ileride ciddi sorunlara yol açabilir.

Doğumundan 2-3 aylık zamana kadar, yani diğer bir deyişle yeni doğan döneminde bebekler günde 11-18 saat uyurlar. Gece uykuları dışında 3 veya 4 kez de gündüz uyumaları da vardır.

2-3 aylık dönemde 3 - 4 saat kesintisiz uyumaktadırlar ve bu dönemdeki bebeklerimizin tatlı uykularından uyanma sebepleri beslenmedir. Bu aylarda uyku %40-45’li oranlara düşer.

3 aylık dönemde bebeklerin büyük bir çoğunluğu bütün gece mışıl mışıl uyurlar. 

4 aylık oldukları zaman, bebeğinizin gece uyuduğu uyku, gündüz uyuduğu uykuya göre daha uzundur.

6 aylık dönemde 5-6 saatte birkaç kez uyanırlar. Uyandıktan sonra bebeklerin bir kısmı uykuya yeniden dalabilir. Günde toplam aşağı yukarı 11-14 saat uyurlar ve bu bebeklerin %84’ü tüm gece boyunca uyuyabilir.

10 aylık bebeklerin büyük bir çoğunluğu tüm gece ve günde ortalama (aşağı yukarı) 10-13 saat uyurlar.

12 aylık bebekler günde toplam yaklaşık 10-13 saat uyurlarken, 18-21 ay arası gündüz uykusu 1 defaya düşmektedir. 21-36 ay arası çocukların büyük bir oranı günde 1 kez yarım saat ile 3 saat arası öğlen uykusuna ihtiyaç duymaktadırlar. Öğlen uykusu sağlık açısından çok faydalıdır. Sizlere tavsiyemiz, çocuklarınızın bebekliklerindeki gibi öğlen uykusu uyumayı alışkanlık haline getirmeyi sağlamanızdır.




19 Mart 2016 Cumartesi

Bebeğin Ailesi Hakkındaki Duyguları



Yaklaşık 6 aylık doğum: Herkesin arkadaşıdır

Yeni doğan bir bebeğin dünya hakkında anlamlı duyguları olamaz. Ama annesini tanıdıkça bu duygular günden güne bir desen gibi ortaya çıkmaya başlar. Annesi bebeğini kucağına aldıkça bebek annesini tanımaya başlar. Onun teninin dokusunu, kokusunu, sesini öğrenir. Böylece bebek yakın zamanda annesinin onu beslediğini veya rahat ettirdiğini fark etmeye başlar.
Bu sayede bebek küçük dünyası içinde annesini “her şeyi bilen insan” konumuna getirmiş olur ve zaman içinde annesini diğer insanlardan ayırt edebilir.
3 aydan küçük bebekler annelerine yalnızca bir aşinalık hissederler. Onun için diğer insanlara göre kendisine daha fazla ilgi gösteren bir insandır. 3 aylık olunca net bir şekilde annesinin yüzünü tanır.
Anne ve babalar her zamanki gibi bu aylarda da bebekleriyle ilgilenmekten keyif alırlar. Bu geçirilen vakitlerde bebek en çok annesine yoğun bir ilgi geliştirir.

Yaklaşık 6 Aylık Yabancı Korkusu

Bebeklerin yaklaşık 6 aylık davranış değişiklikleri oldukça dramatiktir. Bir yabancı yanına yaklaştığında annesine tutunur, ağlayarak “yalnızca anneyi istediğini” söyler. Annesinde bulduğu güven duygusu onun için bir cennet haline gelmiştir. Bu vakitlerde bebeklerin babalarından ve dedelerinden dahi kaçındıklarını görebilirsiniz. Bebek anne kucağından ayrıldığı vakit her an ağlamalar ve çığlıklar işitilebilir. Yabancıları tanıma süreci bebek gelişiminde önemli bir adımdır.
Şimdi annesinden öte bir dünyanın farkındadır. Bir müddet korkar ve bu durumun üstesinden gelemez. Bu nedenle kiminle güçlü bir şekilde bağ kurmuşsa o güvendiği kişiye ilgi gösterir. Bir süreliğine başkaları istenmeyen kişi sınıfında olur.
Yabancı tanıma aşaması anne babalar için can sıkıcı olabilir. Ama sosyal ve duygusal gelişimin olumlu ilerlemesi için gayet normal ve gereklidir. Yabancıları tanıyıp sevdiklerini ayırmak çocuk yeteneği yolunda ilk adımdır.
Yaklaşık 9 Ay Sonra: Gerçek İlişkiler Yapma
Bebeklerde yabancı korkusu baba üzerinde dahi olabilir ve bu durum 2-8 hafta arası sürer. Fakat 8-9 ay sonra, ona tekrar ilgili ve daha olgun bir şekilde yönelecektir. Bebeğin babasına bağlanma gücü babasının bebeğe olan ilgisine göre değişecektir. Bebek babasıyla vakit geçirmekten keyif alır, fakat bakımındaki rol açısından annesi daha önemlidir. Aylar ve yıllar geçtikçe babasının önemi daha da artacaktır.
Bebeğin yavaş yavaş diğer aile üyeleriyle ilişkileri gelişir. Fakat ilişkilerde aradaki sevgi bağı, kendisine ilgi gösteren aile üyesine göre değişir. Aile dışındaki insanlara karşı davranışları sınırlıdır. Samimi aile, tanıdık dostlar ve yabancılar arasındaki farkın bilincindedir. Samimi bir komşusu ona mesafeli bir büyükanneden daha yakın olabilir.

İlk Yıldan Sonra

İkinci ve üçüncü yıllarda çocuğun anne ve babasına bağlılığının önemi daha iyi anlaşılır. Onlarla olan ilişkisi sevgi dolu yönlerini vererek başlar.
Bebeklik döneminde aile bebeğinden daha olgun bir davranış bekler. Bebek de onları sevdiği için onların istediklerini yapmaya çalışır. Tuvaletinin geldiğini belli eden bedensel hareketleri belirlemeye gayret gösterir ve zamanla bunu konuşma diliyle ifade etmesi beklenir.
Bebeğin bedensel, duyusal, dilsel ve sosyal gelişimleri ilk önce ebeveynlerin hatırlatmaları ve teşvikleriyle devam eder. Daha sonra zamanla bu davranış kodları bebeğin kendi kendine yaptığı bir alışkanlık haline gelir ve aile dışındaki sosyal davranışının temelini oluşturur.


2 Mart 2016 Çarşamba

Biz Kimiz?


Büyüyenbebek ailesi olarak temel amacımız, sizler için hazırladığımız birbirinden ilgi çekici görsel ve içeriklerle  ebeveynlere bebeklerin erken gelişimleri hakkında yardımcı olmak ve bebeğinizle geçireceğiniz zamanı daha kaliteli  bir zaman dilimine çevirmektir.

Bizler ortak deneyim ve bilgilerimizi sizlere aktarmak için büyük bir heyecan içindeyiz. Çünkü bizler de tıpkı sizler gibi dünyanın en muhteşem duygusunu yaşayan insanlarız, birer anne babayız. Bu uygulamayı, sizlerin bir hastane odasında tatlı bir heyecan içinde ultrason cihazından bebeğinizi ilk gördüğünüzde, doğduğunda, minicik ayağıyla ilk adımı attığında ve ağzından çıkan ilk kelimeyi işittiğiniz anlarda hissettiğiniz, ömür boyu unutamayacağınız duyguları en derinden hissederek hazırladık.


Buyuyenbebek ailesi olarak bize ulaşan ve bizim ulaşabildiğimiz tüm ebeveynlerin bebeklerinin bedensel, zihinsel, duyusal, sosyal ve dilsel alanlarında gelişimlerini desteklerken bebeğinizle aydan aya yapabileceğiniz etkinliklere yer veriyoruz. Eğlenceli oyunlar ve birbirinden güzel ve faydalı içerikli görsellerle sizlere verimli bir zaman sunuyoruz. Bizler, bebeklerinizin yaşam kalitelerini artırıp sağlık ve huzur içinde büyümelerini sağlamak için son derece kararlıyız.  Bebekleriniz kadar tatlı günler geçirip, minik dostlarımızın huzur içinde büyümesi dileğiyle…